İdareci/Öğretmen Bilgilendirme Sunumu | Proje Sayfası | Farkındalık Çalışması |
Şiddetsiz İletişim, anlaşmazlık içindeki bütün tarafları empati ile gönülden dinleyerek anlama, bu yoldan bağlantı kurarak işbirliği zemini yaratma ve herkesin ihtiyacının gözetildiği ortak çözümler üretme sanatıdır.
Şiddetsiz İletişim; aslında iç güdüsel olarak yüreğimizde şiddetin olmadığı doğal şefkat durumunu ifade eder.
Bu yaklaşım, zorlayıcı şartlar altında bile kendimizi ifade etme ve karşımızdakini dinleme biçimimizi işlevsel bir hale getirmemize yardımcı olur. Böylece sözlerimiz ve davranışlarımız alışılagelmiş ve otomatik tepkiler olmaktan çıkıp; gerçekten ne algıladığımızın, ne hissettiğimizin ve neye ihtiyaç duyduğumuzun farkında olmaya dayalı bilinçli davranışlara dönüşür.
Şiddetsiz iletişim, bireylerin kendileriyle ve çevrelerindeki kişilerle daha sağlıklı ve güçlü bağlar kurmaları açısından önemli bir role sahiptir. Bu yöntemi özümseyip yaşamınızın bir parçası haline getirerek, yaşadığınız anlaşmazlıklara çok daha hızlı ve etkili çözümler getirebilir, öfke yönetimi becerinizi geliştirebilir ve önyargıları zihninizden uzaklaştırabilirsiniz.
Şiddetsiz iletişimin benimsenmesi, aile ortamında koşulsuz sevgiden doğan bağlar inşa edilmesine, gücün yalnızca koruyucu amaçla kullanılmasına ve güven ortamının geliştirilmesine zemin hazırlar. Bu şekilde aile üyelerinin birbirlerini daha içten şekilde dinlemesine, kendini daha iyi ifade edebilmesine ve duygusal bağların güçlenmesine yardımcı olur.
Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre fiziksel güç veya başka türlü zorlamalarla bir kişinin yaralanmasına, ölümüne veya psikolojik yara almasına neden olabilecek eylemlerin gerçekleştirilmesi demektir.
Şiddet denilince akla ilk olarak fiziksel şiddet gelse de şiddet türleri bununla sınırlı değildir. Fiziksel şiddetin yanı sıra; duygusal şiddet, cinsel şiddet, sözel şiddet, ekonomik şiddet, dijital şiddet, ısrarlı takip gibi şiddet türleri ile toplumumuzun her kesiminde karşılaşılmaktadır.
Ebeveynler, çocuklara bağırmanın yada katı disiplin yöntemlerinin; fiziksel şiddete kıyasla daha zararsız olduğunu düşünürler. Ancak yapılan araştırmalar, duygusal istismara maruz kalan, sözlü şiddet gören, bağırılan, aşağılanan, tehdit edilen, korkutulan, etiketlenen çocukların beyin hücrelerinin, fiziksel şiddete uğrayan çocuklarla aynı derecede zarara uğradığını gösteriyor.
Araştırmalara göre; bağırmak, çocuğun davranışını kontrol etmek ve değiştirmek adına anlık bir çözüm gibi görünse de; uzun vadede davranışsal bozukluklara yol açıyor. Bağırmanın dozu arttıkça, olumsuz davranışlar uzun vadede değişmek yerine; daha da bozularak artıyor. 13 yaş aralığındaki çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma; bağırılarak disipline edilen çocukların, bir sonraki yıl istenmeyen davranışları arttırarak sürdürdüklerini gösteriyor.
Diğer bir araştırma sonucuna göre ise ; aile içi sözel şiddete maruz kalan çocuklarla, sözel şiddet öyküsü bulunmayan çocukların beyin taramaları karşılaştırıldığında, sözel istismara uğrayanların beyninde ciddi fiziksel farklılıklar olduğu saptanmış ve beynin özellikle ses ve konuşmadan sorumlu bölgesinde hasarlar tespit edilmiştir.
Bağırılan, sözel şiddete maruz kalan çocukların, yetişkinlik döneminde, başta depresyon ve kaygı bozukluğu olmak üzere, ciddi psikolojik sorunlarla karşılaştıkları bilinmektedir. Ayrıca, erken çocukluk döneminde, sözel şiddete başvuran bir ebeveynle büyüyen çocukların, fiziksel hastalıklara daha yatkın olduğu tespit edilmiştir.
Şiddetsiz İletişim Kullanarak Problemlerimizi Nasıl Çözelim?
Çocuğunuzu anlamaya çalışın. Davranışlarının nedenlerini ve duygusal durumunu anlamak önemlidir. Yaptığı yanlış davranışların aslında başka bir sorunun belirtisi olabileceğini unutmayın.
Kuralları ve sınırları net bir şekilde iletmek, çocuğun neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamasına yardımcı olur. Fakat çocuğa şiddet gösteren anne ve babaların, kuralların ve sınırların faydalarını bu şekilde sağlıklı bir yöntemle aktarması mümkün değildir. Bu bağlamda doğru bir disiplin anlayışı edinmeniz çocuğa her yönden yardımcı olacaktır.
Davranış sorunu olan çocuğa şiddet göstermek yerine sakin bir şekilde yaklaşmak iletişimi daha etkili kılacaktır. Çünkü şiddet gösterdiğiniz için yanlış davranışları bırakan çocuk, ancak siz daha yüksek dozda bir şiddet gösterene kadar duracaktır.
İstenmeyen davranışları şiddetle durdurmaya çalışmak yerine, olumlu davranışları takdir edin. Bunun için çocuğunuzu iyi davranışları için tebrik edin, olumlu sözlerle kutlayın veya ona küçük sürprizler yapın.
Çocuklarda özellikle yerleşmiş davranışları değiştirmek zaman alabilir. Sabırlı olun ve sürecin aktif bir parçası olarak ilerleyin. Daha yumuşak ve anlayışlı tavırlarınıza rağmen çocuğunuz hala aynı davranışları sergiliyor olabilir. Böyle zamanlarda çocukların her daim öğrendiğini ve bilişsel gelişimlerinin hiç durmadığını hatırlayın. Çocuğunuzun davranışları sizin anlayışlı tepkilerinizle zaman içerisinde iyileşecektir. Ancak sert serzenişlerde bulunmak ve çocuğunuza kızmak gibi davranışları tekrar ederseniz, çocuğunuz da yanlış tutumlar sergilemeye devam edecektir.
Şiddetsiz İletişim Kullanarak Problemlerimizi Nasıl Çözelim?
Kaç yaşında olursa olsun tam olarak ondan ne beklendiğini çocuğunuzun bilmeye ihtiyacı var. Örneğin, "Giysilerini değiştirdiğin zaman çıkarttıklarını yere değil, sepete atmanı istiyorum" veya "Bir oyuncakla işin bittiği zaman, önce onu yerine koymanı sonra yenisini çıkartmanı istiyorum." gibi her zaman mümkün olduğu kadar belirleyici konuşmalısınız.
Zaman zaman sabrınızın zorlandığını hissettiğiniz durumlara baktığınızda, çocukların amacı dikkatinizi çekmek ve tüm ilginizi almak olabilir. Tüm aile zamanınızı kaliteli bir şekilde geçirmek duygusal ihtiyaçlarınızın karşılanmasına yardımcı olacak ve müdahale etmeniz gerektiren durumları en aza indirecektir.
Veremeyeceğiniz ya da sonuna kadar götüremeyeceğiniz cezaları vermek tehdidini savurmayın. Zamanla çocuğunuz blöfünüzü fark eder ve hiçbir sonucu takip etmeyeceğinize inanarak olumsuz davranışlarında artışa gider.
Eşiniz ile aynı tarafta olduğunuzdan emin olun ve büyükanne ve büyükbabaları, ya da başka bakıcıları yaptığınız işten haberdar edin. Bu kişilerin sizin çabalarınızı, aşırı mızmızlanmaya teslim olarak, kötü davranışları göz ardı ederek ya da çocuğunuzu hediyelere boğarak, sabote etmemeleri önemlidir.
Çocuklar sizin davranışlarınızı tamamen kopyalar. Bu yüzden gösterdiği olumsuz veya olumlu davranışlar için önce kendinizi değerlendirmeniz gerekir. Tabi ki günün her saati mükemmel davranış göstermek zordur; bu yüzden hata yaptığınızda özür dileyin.
Şiddetsiz İletişim Kullanarak Problemlerimizi Nasıl Çözelim?
Aİle içerisinde birbirinize küsmek asla bir çözüm değildir. Sessizliğimizle birbirimizi yok saydığımızda, özellikle görülme ihtiyacı hisseden çocuğumuz daha da tepkisel hale gelebilir. Aile bireyleri birbirlerine küstüklerinde aslında şu mesajı vermiş olurlar: "Sadece benim istediğim gibi olursan seni severim." Böylelikle özellikle çocuğunuz istediği gibi değil de etrafındakileri memnun edecek davranışları yerine getirmeyi öğrenir.
Öfkenizi kontrol etmekte aşırı derecede zorlanıyorsanız ya da çocuğunuz sinirlerinizi yıpratmakta ısrarcıysa, o an ortamdan ayrılmak daha faydalı bir davranıştır. Ortam değişikliği hararetin arttığı zamanlarda kişiyi sakinleştirmek adına oldukça etkilidir.
Ailenize karşı hoşgörülü olmak adına kendinize zaman ayıracak ve stresinizi azaltacak aktivitelerde bulunabilirsiniz. Stresten arınmış bir kişinin tahammül sınırı artar ve sorunlarını daha akılcı yöntemlerle çözebilir.
Çocukların hepsinin aynı olduğunu düşünüp, aynı taktikleri uygulayarak onları sakinleştirmeye veya olumlu davranış kazandırmaya çalışabilirsiniz. Çocuklarınızdan biri sözlü uyarıları dikkate alıyorken, biri eyleme geçmeden uyarıları dikkate almıyor olabilir. Yöntemleriniz çocukların karakterine göre şekillenmelidir.
Eğer yaşadığınız sıkıntıları tek başınıza çözmekte zorlanıyorsanız bir uzmandan destek almayı düşünmelisiniz. Psikologlar veya psikolojik danışmanlar, çocuğunuzun davranış sorunlarına yönelik size rehberlik sağlayabilirler. Ayrıca öfke yönetimi, olumlu davranış geliştirme gibi konularda da destek alarak kendi yaşam standartlarınızı da arttırabilirsiniz.
Adres:
Hilalkent Mahallesi Ayyıldız 4. Sokak No 5 Merkez / Kütahya
Telefon
(274) 5022326